HİPERTANSİYON NEDİR ?
04 Temmuz 2017

                                                         HİKMETTEKÇE.jpg

HİPERTANSİYON NEDİR?

Hipertansiyonun tanımı:

Hipertansiyon kan basıncının normalden yüksek olduğu klinik durumlara verilen genel isimdir. Kan basıncı günlük pratikte en sık manşonl tansiyon aletleri ile ölçülür ve sistolik (büyük) ve diyastolik (küçük) kan basıncı olarak ifade edilir. Bu değerlerin süregen bir şekilde > 140/90 mm Hg üzerinde olması durumunda hipertansiyondan bahsedilir.

Hiprtansiyon teşhisi sırasında hangi tanısal yöntemler kullanılır?

Genellikle hipertansif hastalarda rutin olarak ilk muayenede tam kan sayımı, basit idrar incelemesi, kan glukoz, potasyum, kalsiyum, kreatinin, ürik asit, trigliserit ve kolesterol düzeyleri, elektrokardiyografi ve akciğer grafisi gibi klinik olarak yararlı tetkikler istenmektedir. Bu rutin istemlerin kişiye herhangi bir zararı bulunmamaktadır.

Hipertansiyondan şüphelenilmesi gereken şikayet ve bulgular nelerdir?

Süregen halsizlik, yorgunluk, sersemlik hissi, baş ağrısı, baş dönmesi, kulaklarda çınlama, çarpıntı, göğüste sıkışma, nefes darlığı, görmede bulanıklık, idrarda kan görme, gece sık idrara gitme şikayeti olanlar hipertansiyon varlığı yönünden araştırılmalıdır. Ayrıca kendisinde daha önce şeker hastalığı, kolesterol ve trigliserit yüksekliği, gut hastalığı, kalp ve böbrek hastalıkları tespit edilenler, mutlaka kan basıncı yüksekliği açısından takip altında olmalıdır.

Kimler hipertansiyon için risk taşır?

Sigara içenler, şişman insanlar, > 60 yaşın üzerindekiler, aşırı stres altındakiler, diyabet ve lipit bozuklukları saptananlar, erkekler ve menapoz sonrası kadınlar, ailesinde diyabet, böbrek hastalıkları, kalp- ve beyin-damar hastalığı olanlar hipertansiyon açısından risk altındadırlar. Ayrıca hipertansiyonun genellikle tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda ve sedanter yaşam tarzı olan insanlarda daha sık ortaya çıktığı unutulmamalıdır.

Erken tanının önemi ve tedavinin ana hatları

- Hipertansiyon çok yaygın olarak görülen toplumsal bir problemdir. Ülkemizdeki her 5-6 erişkinden birinde kan basıncı yüksekliği söz konusudur. Hastaların çok büyük bir kısmının kan basıncı yüksekliğinin farkında olmaması hipertansiyona bağlı sakatlıklar ve ölümlerin artışında büyük rol oynamaktadır. Yüksek kan basıncı tespit edildiği halde önemsenmemesi diğer bir önemli problemdir. Unutmayın, hipertansiyon ciddi, ama tedavi edilebilir bir hastalıktır!

- Yukarıda bahsedilen belirtilerin başladığı dönemde hekime başvurulur ve bu sayede erken dönemde hastalık teşhis edilirse, kalıcı ve geriye dönüşümsüz komplikasyonlardan kaçınabilmek mümkündür. Erken tanı ve tedavi uygulanamadığı zaman ortaya çıkan klinik durumlar, maalesef oldukça ciddi ve ölümcüldür. Bunlardan başlıcaları; kalp büyümesi, kalp yetmezliği, kalp krizi, inme (felç), böbrek yetmezliği, ciddi damarsal hastalıklar, kalıcı görme kaybı (körlük) olarak sayılabilir.

- Hipertansiyon tanısı konulduğu zaman günlük bir takım alışkanlıkların değiştirilmesi klinik olarak çok önem taşır. Tuz tüketimi mutlaka azaltılmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Ağır yağlı gıdalardan mümkün olduğunca kaçınılmalı, bunun yerine meyve-sebze ve lifli gıda tüketimi arttırılmalıdır. Sigara ve alkol kullanımı sonlandırılmalıdır. Stres faktörlerinden mümkün olduğunca kaçınılmalı ve bunlarla baş etme yolları denenmelidir. Hekimin uygun görmesi halinde ağızdan alınan ilaçlar da duruma göre tedaviye eklenebilir. İlaç kullanan hastaların hipertansiyon tedavisinin genellikle ömür boyu süreceği ve ilaç kutusu bitince tedavinin sona ermeyeceğini bilmesi gerekir.