KURBAN BAYRAMI ve SAĞLIMIZ
30 Ağustos 2017

KURBANMİKRO.jpg

KURBAN BAYRAMI VE SAĞLIK

Kurban Bayramında, insanların ve hayvanların özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı korunması için dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Başta hayvanlardan insanlara geçen (zoonotik) hastalıklar olmak üzere, sağlık, çevre sağlık, temizlik, etin işlenmesi, pişirilmesi, tüketilmesi, sakatatların çöpe atılmaması, sokak hayvanlarına verilmemesi, toprak içine derince gömülerek imha edilmesi gibi konularda halkımızın bilgilendirilmesi çevre ve toplum sağlığının korunması açısından önem arz etmektedir.

Hayvanlarda görülen bazı hastalıklar insanlara etin yenilmesi, hazırlanması veya taşınması sırasında direk temas ile bulaşır.Hayvanlardan insanlara bulaşan ve halk sağlığı yönünden çok büyük önem taşıyan bakteriyel, viral, paraziter ve fungal hastalıklar (zoonotik hastalıklar) mevcuttur. Bu hastalıklardan bazıları: tüberküloz, bruselloz, şarbon, salmonelloz, leptospiroz, kampiylobakteriyoz, listeriyoz, yersiniyoz, toksoplazmoz, kuduz, deli dana hastalığı, Q‐humması, sistiserkoz, kist hydatik, askariazis, teniazis, kriptosporidoz, trişinelloz, sarcosporidozdur. Bu hastalıklardan trişinelloz, deli dana (Creutzfeldt-JacobHast.) hastalığı ve Q‐humması hariç diğer hastalıklar ülkemiz açısından önemlidir.Bu nedenle hayvan yetiştiricileri ve satın alan kişilerin gerekli sağlık kontrolleri yapılmayan hayvanlarla temasa geçmeleri ve bunların etlerini tüketmeleri kendileri ve ailelerinin sağlıkları açısından büyük riskler taşımaktadır.Ayrıca hayvanların sağlıklı olması tek başına yeterli değildir. Çünkü gıda kaynaklı 250’den fazla mikrobiyal hastalık ve zehirlenme vardır. Özellikle yaz sıcakları da eklenince et ve et ürünleri bakterilerin çoğalmaları için son derece uygun bir ortam niteliğindedir. Uygun koşullarda bir bakteri 12 saatte 16 milyara ulaşabilmektedir. Bu nedenle, hastalık yapan ve bozulmaya neden olan mikroorganizmaların ete bulaşmasının önlenmesi, ette mevcut mikroorganizma sayısını azaltmak veya kabul edilebilir bir seviyeye indirmek ve mikroorganizmaların üremelerini ve toksin salgılamalarını engellemek için kesim, yüzme ve parçalama işlemlerinin serin yerlerde yapılması son derece önemlidir.Ayrıca bunların ve hastalık taşıyan diğer iç organların (karaciğer ve akciğer gibi) köpek ve kedilere verilmemesi gerekir. Bütün bunlar usulüne uygun bir şekilde imha edilmeli veya derin çukurlara gömülmelidir. Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, karkasın parçalanması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tüketime sunulması aşamalarında kişisel temizlik kuralları ihmal edilmemelidir.

Kesim sırasında hijyen kurallarına dikkat edilmesi, temiz bıçak ve malzemelerin kullanılması, etlerin konulacağı kapların iyice yıkanmış olması, kurban kesen kişilerin ellerini iyice yıkaması;ete hava, hayvan kesen kişiler, kullanılan kaplar vs. yoluyla gerçekleşecek bulaşmayı önlemek adına yapılması gereken ön hazırlık koşullarıdır. Etin mümkün olduğu kadar büyük parçalara ayrılması ve derhal soğutulması gerekir. Etin kıyma haline getirilip saklanması etin yüzey alanını genişletmeye ve etsuyunun da mikroorganizmalar için üremeleri için uygun bir besiyeri haline getirdiği unutulmamalıdır. En uygunu et tüketilmeden hemen önce kıyma haline getirilmesidir.

Etlerin kesim sonrasında ve parçalama işlemini müteakip en fazla +4 °C, +5 °C sıcaklıkta bekletilmesi gerekir. Hemen tüketilmeyecek etler soğukta bekletilmeli, derin dondurucuya alınmalı veya kavurma yapılarak muhafaza edilmelidir. Sakatat ile etlerin aynı ortamda bulundurulmaması ya da muhafaza edilmemesi gerekir.Bazı zoonotikhastalıkların çiğ veya az pişmiş etlerin yenmesiyle bulaştığı düşünüldüğünde, etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemelidir.

Kesilen hayvanların içi su ile dolu kese bulunduran doku veya organları başta kedi ve köpekler olmak üzere, kurt ve tilki gibi hayvanların ulaşamayacağı şekilde bertaraf edilmelidir. Çünkü bu organlar insanların başta karaciğeri olmak üzere, akciğer, beyin gibi organlara yerleşerek bugün için ilaçla tedavisi olmayıp cerrahi müdahaleyi gerektiren kist hidatik hastalığının yayılmasına yol açmaktadır.

Kurban etinin dayanma süresi; dinlenmesine, etin cinsine ve soğutma şekline göre değişmektedir. Etin uzun süre muhafazası için derin dondurucu kullanılmalıdır. Buzdolabında et -2 derecede en fazla bir hafta beklerken, derin dondurucuda -18 derecede 4-6 ay muhafaza edilebilir. Eti küçük ve hatta kıyma yapıp buzdolabında bekletmek etin 3-4 gün içinde bozulmasına neden olacaktır. Bu sebeple en iyi yöntem buzdolabının derin dondurucusunda saklamaktır.Taze et buzdolabında en fazla 1 gün saklanmalıdır. Uzun süre saklanacaksa, yenecek miktar kadar ayrılıp diğer kısmı küçük parçalar halinde derin dondurucuda saklanmalıdır. Dondurduktan sonra kullanılacak etler oda sıcaklığında değil buzdolabının alt kısmında bekletilerek çözdürülmelidir. Çözdürülen etler ise hemen kullanılmalı, asla tekrar dondurulmamalıdır. Çünkü uygun ortamlarda saklanılmayan ve çözdürüldükten sonra tekrar dondurulan etlerde bakteri sayısı artmaktadır. Bu şekilde tüketilen etler ise besin zehirlenmesine yol açabilmektedir. Çiğ etlerin doğranmasında kullanılan tahta veya bıçak gibi malzemeler bulaşmayı önlemek açısından başka besinlerde kullanılmamalıdır.


KURBANDİYETİSYEN.jpg

KURBAN BAYRAMINDA BESLENME ÖNERİLERİ

Kurban bayramının toplumumuzda önemli bir yeri bulunmaktadır. Yardımlaşmanın ve ziyaretlerin arttığı bu bayramda yeme düzeninin değişmesiyle birlikte yanlış beslenme davranışları hipertansiyon, diyabet, kalp-damar hastalıkları, sindirim hastalıkları gibi pek çok hastalık riskini de artırmaktadır. Bu nedenle bayramda sağlıklı beslenmeye dikkat edilmelidir.

  • Güne sağlıklı bir kahvaltı ile başlayın

Haşlanmış yumurta, yağsız peynir, zeytin,  mevsim sebzeleri ve tam tahıllı ekmek ile yapabileceğiniz sağlıklı bir kahvaltı daha tok kalmanızı sağlayarak gün içerisinde daha fazla kalori alımını önleyecektir.

  • Ara öğünlerinizi atlamayın

Gün içerisinde tok kalmanızı sağlamak için ara öğünler muhakkak yapılmalıdır. Ara öğünlerde meyve ve yanında süt veya yoğurt tercih edebilirsiniz.

  • Sebze ve meyve tüketiminizi artırın

Sebze ve meyveler içerdikleri vitaminler sayesinde hem vücut direncinizi artırmakta hem de ette bulunan demir mineralinin emilimini artırmaktadır. Ayrıca içerdiği posa sayesinde daha tok kalmanıza yardımcı olacaktır.

  • Aşırı tuz tüketiminden kaçının

Et tüketiminin arttığı bu dönemde yemeklerinizi pişirirken fazla tuz kullanmamaya dikkat edin.

  • Et tüketimine dikkat edin

Yüksek miktarda et özellikle yağlı et ve sakatat tüketimi kandaki kolesterol seviyesini artırarak kalp damar hastalığı riskini artırmaktadır. Kişiye göre değişmekle birlikte günde 100-150g yağsız et tüketilebilir.

Et yüksek miktarda protein ve demir minerali içermektedir. Sebzeler içeriğindeki C vitamininden dolayı demir emilimini artırarak etten daha fazla yararlanmanızı sağlayacaktır. Bu nedenle etin yanında sebze bulundurmaya özen gösterin.

Kurban eti kesildikten sonra 24 saat dinlendirilip öyle tüketilmelidir. Kesildikten hemen sonra etin sert olması tüketildiğinde sindirim problemlerine yol açabilir.

Kırmızı et doymuş yağ içeriği yüksek olan bir besin olduğundan et yemekleri pişirilirken yemeğe ilave yağ eklenmemelidir. Ayrıca kanserojen madde oluşumuna neden olabilen kızartma ve kavurma gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama, ızgara veya fırın yöntemini kullanmanız daha sağlıklı olacaktır.

Bayram sonrasında tüketilmek üzere saklayacağınız etleri bir yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayırıp saklayınız.

  • Tatlı tüketimine dikkat edin

    Bayram ziyaretlerinin önemli bir parçası olan tatlı ve çikolataların tüketim miktarına dikkat edilmelidir. Fazla miktarda tüketilmesi kan şekerinin artışına, vücutta yağ depolanmasına ve çeşitli sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Şerbetli tatlılar yerine küçük porsiyonlar halinde meyveli tatlılar veya sütlü tatlılar tercih edilebilir. Diyabet hastaları tatlandırıcı ile yapılmış sütlü tatlıları tüketebilir.

  • Su içmeye özen gösterin

    Metabolizmanızın daha iyi çalışması, vücudun toksinlerden arınması ve daha sağlıklı olmak için günde 10-12 bardak su içmeye özen gösterin.

  • Fiziksel aktivitenizi artırın

Kalori alımını dengelemek, hazmı kolaylaştırmak, metabolizmayı hızlandırmak, ekstra kilo alımının önüne geçmek amacıyla günlük en az 30 dakika yürüyüş yapmanız yararlı olacaktır.

Sevdiklerinizle birlikte mutlu ve huzurlu bir bayram geçirmenizi dilerim.