ÇOCUKLARDA BÖBREK YETMEZLİĞİ VE TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT!
11 Mart 2021

ÇOCUKLARDA BÖBREK YETMEZLİĞİ VE TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT!

Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı ÇELEBİ TAYFUR, 11 Mart Böbrek Günü ve 8 – 14 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla çocukluk çağında böbrek hastalığı ve çocukluk çağında tuz tüketimi hakkında ailelerin dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgiler verdi.

Çocuklarda böbrek sorunlarının nedenleri nelerdir?

Çocuklarda böbrek hastalıkları doğumsal üriner sistem anomalileri, kalıtsal hastalıklar, enfeksiyon, nefrotik sendrom, sistemik hastalıklar, travma, idrar akışını engelleyen bozukluklar veya idrarın böbreğe geri kaçışına yol açan fonksiyonel veya anatomik bozukluklar sonucu oluşmaktadır. İlk 4 yaşda doğumsal üriner sistem anomalileri ve kalıtsal hastalıklar böbrek yetmezliğinin en sık nedenleridir.

          Doğumsal üriner sistem anomalileri böbreğin boyutunu, yapısını veya fonksiyonunu etkilemektedir. Böbrek agenezisi, böbrek displazisi, ektopik böbrek, posterior üretral valv doğumsal üriner sistem anomalileridir.

           Kalıtsal böbrek hastalıkları çocuklarda son dönem böbrek yetmezliği nedenlerinin %10’unu oluşturur. Anne ve/veya babadan genetik geçişli veya denovo oluşmuş genetik bozukluklar sonucu oluşan hastalıklardır. Polikistik böbrek hastalıkları, juvenil nefronofitizi, Alport sendromu kalıtsal böbrek hastalıklarıdır.

           Akut postenfeksiyöz glomerülonefrit ve tipik hemolitik üremik sendrom çocuklarda enfeksiyon ilişkili böbrek hastalıklarıdır.

         Çocuklarda ödem, kanda albümin düşüklüğü ve idrarda protein kaybı ile karakterize nefrotik sendrom idiopatik veya sistemik lupus eritematozus gibi sistemik hastalıklar sonucu gelişebilir. Minimal değişiklik hastalığı çocuklarda nefrotik sendromun en sık nedenidir.

        Yanık, dehidratasyon, kanama, travma ve operasyon geçirme gibi nedenler böbreklere kan akımının azalmasına ve akut böbrek hasarına neden olabilir.

         Böbrekler ve üretra arasındaki sistemde bir tıkanıklık sonucu idrarın oluşturduğu basınç böbreklere zarar verebilir. Üreterin mesaneye girişinde oluşan birincil bozukluklar veya ikincil nedenler idrarın mesaneden böbreğe geri kaçışına neden olabilir. Özellikle enfekte idrarın böbrek dokusuna ulaşması böbrek hasarına yol açabilir.

 

Çocuklarda böbrek yetmezliğinin belirtileri nelerdir?

    Akut böbrek hasarı saatler, günler içinde böbrek fonksiyonlarında bozulma olmasıdır. Çocuklarda gelişen akut böbrek hasarında bilinç bulanıklığı, uykuya meyil, kan basıncı yüksekliği veya kan basıncı düşüklüğü, ateş, kilo kaybı veya kilo artışı, bulantı,  kusma, mukoz membranlarda kuruluk, cilt turgorunda azalma veya ödem, nefes darlığı, çarpıntı, aritmi, karında kitle, idrar çıkışında azalma veya idrar çıkışında artma (iyileşme dönemi başlangıcı), lupus gibi böbrek hasarına neden olan sistemik hastalıklara ait cilt döküntüleri  gibi bulgular gözlenebilir.

       Kronik böbrek hastalığı (KBH), ilerleyici olabilen geriye dönüşsüz böbrek hasarı ve/veya böbrek fonksiyonunda azalma olarak tanımlanmaktadır. KBH klinik bulguları altta yatan nedene bağlı değişir. KBH’nın erken evrelerinde hastaların genellikle hastanın fazla şikayeti olmaz. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde büyüme gelişme geriliği dikkat çekebilir. Daha ileri evrelerde (evre 3) su kaybı, enfeksiyon, böbrek fonksiyonlarına yan etkisi olan ilaç kullanımı durumlarında böbrek yetmezliği bulguları görülebilir. İleri evre kronik böbrek hastalığı ve son dönem böbrek yetmezliğinde üre gibi maddelerin klirensinin azalmasına bağlı sıvı ve elektrolit dengesizliği, beslenme bozukluğu, büyüme geriliği, anemi, hipertansiyon, dislipidemi, hormonal bozukluklar, mineral ve kemik hastalığı, nörokognitif gelişmede gerilik, uyku bozukluğu gibi komplikasyonlar gelişmektedir. KBH’sı olan çocukların fiziksel, sosyal, okul yaşamı ve duygusal alanda yapılan değerlendirmelerde yaşıtlarına göre sağlıkla ilgili hayat kalitesi skorları daha düşük bulunmuştur. Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalarda kanama eğilimi, üremik dermatit ve üremik perikardiyal hastalık görülebilir.

Böbrek yetmezliği nasıl önlenir?

Çocuk ve ebeveynler böbrek hastalıkları ve böbrek yetmezliği hakkında bilgilendirilmelidir. Su kaybı, akut gastroenteritler, kanama gibi nedenlerle oluşan damar içi hacim kaybı ve bazı ilaçlar böbrek kanlanmasını azaltabilmektedir. Araya giren hastalıkların tedavisi, sıvı desteği, böbrek fonksiyonlarını bozan ilacın dozlarının azaltılması veya ilacın kesilmesi böbrek fonksiyonlarının düzelmesini sağlayacaktır. Kan basıncı kontrolü, protein atılımının azaltılması, anemi, enfeksiyon ve dislipideminin tedavisi ile böbrek hastalığının kötüleşmesi yavaşlatılabilir. Steroid dışı anti-enflamatuvar ilaçlar, radyolojik kontrast maddeler gibi böbrek fonksiyonlarını bozan ilaçlar kullanılmamaya çalışılmalı veya kullanılması gerekiyorsa tedavi edici doz ayarı böbrek fonksiyonlarına göre dikkatle yapılmalıdır. Yine böbrek hastalığı glomerüler kaynaklı ise fazla tuz tüketimine izin verilmemelidir. Çocuklarda düşük proteinli diyetin KBH progresyonunu yavaşlattığına dair kanıt yoktur. Günümüzde geçerli olan yaklaşım yaşa uygun günlük protein tüketiminin önerilmesidir.

Çocuklarda böbrek sağlığını bozan hatalar nelerdir?

  • Yeterli miktarda su içmemek

            Su, besinler ve içecekler yoluyla vücuda alınmakta, sindirim sisteminde emildikten sonra kana karışmaktadır. Yeterli miktarda suyun tüketimi, vücut sağlığı ve böbrek fonksiyonlarının korunması açısından çok önemlidir. Bebekler suya olan ihtiyaçlarını ebeveynlerine sözel olarak iletemediği için suya ulaşamama sorunu yaşayabilirler. Bebeklerin vücut yüzey alanlarının vücut ağırlıklarına göre daha yüksek olması nedeni ile sıcak ortamda sıvı kaybı daha hızlı ve daha yoğun olmaktadır. Özellikle yaz aylarında, enfeksiyon hastalıkları sırasında ve büyümenin hızlı olduğu dönemde çocukların ve bebeklerin suya ihtiyacı artmaktadır. Suyun az tüketimi, yatkınlığı olan hastalarda böbrek ve toplayıcı sistemde taş oluşumuna neden olabilir.

  • Fazla tuz tüketimi

    Çocukların tuz tüketimi 2,3 g/günden fazla olmamalıdır. Bir yaşından küçük bebeklere tuz sunulmamalıdır; 0-6 aylık bebekler için anne sütü ile beslenme yeterlidir. Yine 6-12 aylık bebeklerin anne sütünden ve ek gıdalardan alacakları tuz miktarı yeterlidir.  Aşırı tuz tüketimi hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, santral sinir sistemi hastalıkları ve böbrek hastalıklarına neden olabilir. Akut veya kronik böbrek hastalığı olan çocukların klinik ve laboratuvar bulgularında kötüleşmeye neden olabilir.

  • Beslenme bozukluğu

    Ebeveynlerin beslenme konusundaki yanlış tutum ve davranışları, çocuğun beslenme alışkanlığını kötü yönde etkilemektedir. Hazır gıdaların tüketimi, salam, sosis, sucuk, cips gibi işlenmiş ürünlerinin tüketimi ve fast food tarzı beslenme ve hareketsiz yaşam biçimi çocukların ileri yaşamlarında kalp damar hastalıklarına, merkezi sinir sistemi hastalıklarına, obeziteye ve hipertansiyona neden olmaktadır. Kalp damar hastalıkları, obezite ve hipertansiyon böbrek hastalıkları için önemli risk faktörleridir. Çocuğun yaşına uygun sağlıklı günlük beslenme programlarının uygulanması çocuğun erişkin hayatta karşılaşabileceği sağlık sorunlarından korunmasını sağlayacaktır. Sebze ve meyve tüketimi sağlanmalı ve aşırı protein, şeker, yağ ve tuz tüketiminden kaçınılmalıdır.

  • Yanlış tuvalet alışkanlığı

    İdrar tutmak tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına, mesane yapısının bozulmasına ve böbrek yetmezliğine kadar ilerleyen ciddi hastalıklara yol açabilmektedir. Çocuğun 2-3 saat aralıklarla düzenli olarak tuvalete gitmesini alışkanlık haline getirmesi sağlanmalıdır. Klozet kullanılırken çocukların ayakları yere basmalıdır.

  • Genital bölge temizliğine dikkat edilmemesi veya genital bölge temizliğinin yanlış yapılması

    Çocuklarda genital bölge temizliğine dikkat edilmemesi veya temizliğin yanlış yapılan alt temizliği; idrar yolu enfeksiyonlarına yol açmaktadır. Genital bölge temizliğinde sık olarak şampuan, sabun, ıslak mendil gibi ürünlerin kullanılması, ürünlerin içerdiği kimyasallar nedeni ile alerjik reaksiyonlara yol açarak cilt bütünlüğünü bozabilir. Yine cilt pH’sı bozulduğu için zararlı bakterilerin çoğalması kolaylaşacaktır.  Genital bölge temizliğinin su ve pamuk kullanarak yapılması uygun olur. Çocuklarda genital bölge temizliği genital bölgeden anüse doğru yavaşça yapılmalıdır.

  • Günlük egzersiz programlarını aksatmak

    Egzersiz ve hareketli yaşam, kalp damar hastalıkları, kas-eklem-iskelet sistemi hastalıkları ve böbrek hastalıklarının önlenmesi açısından çok önemlidir. Sosyal yaşam zenginliğine ve ruh sağlığının korunmasına olanak sağlar. Çocuklara hareketli yaşam önerileri erken yaşta verilmeli ve alışkanlık kazanması sağlanmalıdır.

  • Gereksiz veya yanlış ilaç kullanımı

    Doktor önerisi olmadan kullanılan her ilaç ilaç böbrek sağlığını riske atmaktadır. Özellikle anti-inflamatuar ağrı kesicilerin, bazı antibiyotiklerin, bazı antifungal ilaçların, bağışıklığı baskılayan ilaçların ve radyokontrast maddelerin kontrolsüz kullanımı çocuklarda böbrek hasarına neden olabilmektedir. Vitamin ilaçları da doktor önerisi olmadan kullanılmamalıdır.

  • Sağlık kontrollerini aksatmak

Sağlıklı çocuk izleminde çocukların, genel sağlık değerlendirmeleri yanında 1 yaş, 5 yaş ve adölesan yaş dönemindeki kontrollerinde idrar tetkiki ile değerlendirilmesi önerilmektedir. Yine 3 yaşından itibaren en az yılda bir kez kan basıncı ölçümü yapılmalıdır. Prematüre doğum, kalp-damar hastalıkları, akut-kronik böbrek hastalıkları gibi böbrek fonksiyonlarını bozacak hastalık durumlarında kan basıncının daha erken yaşlardan itibaren her doktor kontrolünde ölçülmesi gerekmektedir.  Böbrek hastalığı olan çocukların düzenli olarak doktor kontrollerine gitmesi genel vücut sağlığının ve böbrek sağlığının korunmasını ve böbrek hastalıklarının iyileşmesini sağlayacak veya kronik böbrek hastalıklarının kötüleşmesini yavaşlatacak veya önleyecektir.

Çocuklarda tuz tüketimine neden dikkat edilmelidir?

Çocukların aşırı tuz tüketimi alışkanlığı hayatlarının ileri dönemlerinde hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, santral sinir sistemi hastalıkları ve böbrek hastalıklarına neden olabilir. Akut veya kronik böbrek hastalığı olan çocukların klinik ve laboratuvar bulgularında kötüleşmeye neden olabilir. Çocukların tuz tüketimi 2,3 g/günden fazla olmamalıdır. Bir yaşından küçük bebeklere tuz sunulmamalıdır; 0-6 aylık bebekler için anne sütü ile beslenme yeterlidir. Yine 6-12 aylık bebeklerin anne sütünden ve tamamlayıcı beslenmeden alacakları tuz miktarı yeterlidir.  Ebeveynler yemekleri taze sebze, meyve ve etlerden hazırlamalı, tuz eklememelidir. Sofrada tuzluk bulundurulmamalıdır. Çocuklara hazır paketlendirilmiş gıda, dışarıdan meyve suları, fast-food tarzı beslenme ve salam, sosis, cips, sucuk gibi işlenmiş gidalar sunulmamalıdır. Ebeveynlerin beslenme programları da doğru ve sağlıklı uygulanmalı, ebeveynler çocukları için doğru rol model olmalıdır. Tuz tüketimi farkındalığı eğitimi küçük yaşlardan itibaren verilmelidir.

Hangi ebeveynler çocuklarının böbrek sağlığına daha fazla dikkat etmelidir?

Anne, baba ya da yakın akrabalarında polikistik böbrek hastalıkları, juvenil nefronofitizi, Alport sendromu kalıtsal böbrek hastalıkları, doğumsal üriner sistem anomalisi, hipertansiyon, böbrek yetmezliği veya böbrek nakli öyküsü olan çocuklar böbrek hastalıkları yönünden incelenmeli ve düzenli aralıklarla sağlık kontrollerine götürülmelidir.