28 EYLÜL DÜNYA KUDUZ GÜNÜ DOLAYISIYLA BİLGİLENDİRME EĞİTİMİ VERİLDİ…
Hastanemizin doktorlarından Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Hasan Tahsin GÖZDAŞ “28 Eylül Dünya Kuduz Günü“ nedeniyle yaptığı açıklamada Kuduz Hastalığının özellikle gelişmekte olan ülkelerde ciddi ve daima ölümcül seyreden bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti.
Dr.Öğr.Üyesi Hasan Tahsin GÖZDAŞ; “ köpek, kedi, sığır, koyun, keçi, at, eşek gibi evcil hayvanlarla; kurt, tilki, çakal, domuz, ayı, sansar, kokarca, gelincik gibi yabani hayvanların kuduza yakalanma ihtimali bulunmakta olduğunu ve kuduza yakalanma ihtimali olan bu hayvanlardan birinin ısırması, tırmalaması, salyasının sıyrık veya çatlak deriye, göz ağız veya buruna temas etmesi, etinin ve sütünün çiğ olarak tüketilmesi ile insana kuduz bulaşabileceğini belirtirken yapılan çalışmalara göre fare, sıçan, sincap, hamster, kobay, gerbil, tavşan, yabani tavşan ısırıkları ile kuduz bulaşma olasılığının olmadığına dikkat çekti.Kuduz riskli temasa maruz kaldıktan sonra kuluçka süresi çok değişken olmakla beraber ortalama 3-8 hafta içinde hastada; halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, kırıklık, ateş bulantı, yara bölgesinde ağrı, hassasiyet, duyu kaybı, kaşıntı, huy değişikliği, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, görsel ve koku hassasiyetti görülebileceğini ve hastalığın daha sonraki döneminde halüsinasyonlar, oryantasyon ve davranış bozuklukları, ışıktan ve sudan korkma, vücutta kasılmalar meydana geldiğini”söyledi.
Verilen eğitimde Dr. Öğr. Üyesi Hasan Tahsin GÖZDAŞ, kuduzun önlenmesi için; temas sonrası profilaksi, kedi ve köpeklerin 10 gün gözlenmesi, yaraların iyice temizlenmesi, aktif ve pasif immunizasyon yapılması gerektiğini ifade ederek özellikle hastalığın ileriki aşamasında kişinin komaya girmesi ve ölümle sonuçlanması gibi durumların yaşanacağını söyledi.