10 – 16 MART PULMONER RAHABİLİTASYON HAFTASI
Uzun süreli akciğer, solunum problemi olan bireylerin, nefes darlığı hissetmeksizin hareket etmeleri veya normal günlük aktivitelerini yapmaları giderek güçleşmektedir. Pulmoner Rehabilitasyon uygulamaları, nefes darlığı ile başa çıkabilmeyi ve hasta bireyin kendisini daha güçlü ve sağlıklı hissetmesini sağlar. Halkımızın ve sağlık görevlilerinin Pulmoner Rehabilitasyona yönelik bilgilendirilmesi ve bilincin artırılması amacıyla 10 – 16 Mart tarihleri arası Pulmoner Reahbilitasyon Haftası olarak belirlenmiş olup sloganı “Nefes Al, Hareket Et, Yaşadığını Fark Et” olarak belirlenmiştir.
Her yıl düzenli olarak Pulmoner Rehabilitasyon haftasında hastane personellerine doğru nefes, etkili nefes konusunda eğitim veren fizyoterapist Mehmet ARSLAN konuyla ilgili olarak; “İnsan oksijeni içine çekerek ve içerde oluşan karbondioksit gazını dışarı vererek hayat devamlılığını sağlar. Bizler bu otomatik olarak gelişen dürtüye nefes alıp verme diyoruz ve günlük hayatımızda nefes alıp verme üzerine pek düşünmüyoruz.Nefes darlığı, kişinin normalde farkında olmadan yapılan nefes alıp vermeyi hissetmesi durumuna denir. Tıpta dispne olarak tanımlanan bu durum, ‘Nefesim yetmiyor, nefes nefese kalıyorum, hava açlığı yaşıyorum’ gibi kelimelerle ifade edilir. Solunum yolları, akciğer, kalple ilgili hastalıklarda ve bazen başka sebeplerle görülmektedir. Kalp yetmezliği, kansızlık, reflü, üst solunum yolunda tıkanıklık, skolyoz gibi göğüs deformiteleri, böbrek hastalıklarında özellikle ürenin yüksek olması, tiroit hastalıklarından hipotiroidide, sinir sistemi hastalıkları, psikolojik nedenler. Hastalıkların habercisi olarak çıkar karşımıza. Bu yüzden ihmal edilmeden sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.
Bizim için bu kadar önemli olan nefesimizi, bir hastalık yokken de dikkate almak gerekir aslında. Çocukluğumuzda doğru nefes alırken yıllar içerisinde hayat şartları ve alışkanlıklarımız sebebiyle doğru nefes almayı unutuyoruz. Belki küçükken bir şeyden korkuyoruz; ilk nefes tıkanıklığımız böyle başlıyor. Sonra biri bizi üzüyor; hop biraz daha tıkanıyoruz. Her ne kadar doğduğumuz günden beri nefes alıyor olsak da, bazı şeyleri yanlış yapıyor olabiliriz. Yanlış nefes alışverişi sonucunda gücümüzün daha çabuk tükendiğini hissedebiliriz. Bu durumlarda hücrelerimize yeterince oksijen gitmiyor olabilir. Nefes almayı sadece soluk alıp verme zannetmek ne bulursak yemeyi beslenme zannetmeye benzer.
Her gün on binlerce kez farkında olmadan yaptığımız bu işlevin ideal olarak yapıldığında fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak ne gibi faydalar getireceği azımsanmayacak kadar çoktur.
Nefesi doğru kullandığımız sürece endişelerimizden, korkularımızdan, takıntılarımızdan kurtularak çok daha huzurlu ve sağlıklı olabilir; olası hastalıklara karşı daha dirençli ve güçlü kalabiliriz. Daha güzel uyuyabilir daha zinde uyanabilir, cildimizi daha canlı tutabilir, enerjimizi en üst seviyede tutabiliriz. Hücrelerin ihtiyacı olan oksijeni daha çok verebilir hastalıklara karşı daha dirençli olabiliriz. Doğru olan doğal nefesimizi yanlış nefes alışkanlıklarının yerine koymak, bizim fiziksel, mental, duygusal ve ruhsal sağlığımızı yeniden mükemmel seviyede inşa etmemizi sağlar. Doğru nefes doğru egzersiz vücudumuz için bir şifa kaynağı gibidir. Doğru nefes gibi egzersiz de vücudumuz için olmazsa olmaz bir yerdedir ama farkında değiliz”. dedi. ARSLAN ayrıca egzersizin olumlu etkilerine de değindi.
Egzersizin olumlu etkileri:
Kas kuvveti, dayanıklılığı ve esnekliği,
Kilo verme ve koruma, Kardiyovasküler ve tromboz riskinde, Kan yağ ve glikoz düzeyinin düşürülmesinde, Psikolojik durum ve uyku kalitesini düzeltmede, Kronik ağrıyı azaltma olarak sıralanabilir
Dünya Sağlık Örgütü ne göre
SAĞLIK,
“ sadece hastalık ya da sakatlığın
Yokluğu değil;
Fiziksel, zihinsel ve toplumsal yönden
tam bir iyilik hali“ dir.
Biz de sağlıklı olmak için; Doğru nefes, etkili nefes alıyoruz ve fiziksel aktivitemizi arttırıyoruz vücudumuzdaki müthiş değişimleri görüyoruz…
Bu nedenle diyoruz ki hastalanmayı beklemeden, nefes darlıkları çekmeden, güçten kuvvetten düşmeden,
Nefes al, hareket et, yaşadığını fark et...