28 TEMMUZ DÜNYA HEPATİT GÜNÜ
Viral Hepatitler tüm Dünyada yaygın olarak görülen, ülke ekonomilerini çok yakından ilgilendiren ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık örgütü 2030 yılında tüm dünyada hepatitlerinin elimine edilmesini hedeflenmektedir. Dünya genelinde hastalığın büyük oranda geç dönemde belirti vermesi ve hastaların büyük çoğunluğunun hastalıklarının farkında olmamaları nedeniyle hepatite dikkat çekmek amacıyla 28 Temmuz tarihi “dünya hepatit günü” olarak belirlenmiştir.
Viral hepatit bulaşının önlenmesine yönelik hastalığın erken tespiti ve hastaların tedaviye yönlendirilmesiyle siroz ve kanser gelişimin önlenmesi için toplumun farkındalığının arttırılması amacıyla hastanemizde 26.07.2019 tarihinde hasta ve hasta yakınlarına bilgilendirmeye yönelik stand açılıp broşürler dağıtılmıştır. Hastanemiz personellerine ise konu ile ilgili Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Fatma SIRMATEL tarafından farkındalık eğitimi verilmiştir.
VİRAL HEPATİTLER
Viral Hepatitler dünyada her üç kişiden birinin yakalandığı ciddi bir viral enfeksiyondur. Hepatit A ve E insanlara ağızdan bulaşan ve özellikle temiz su ve gıda hijyeni olmayan toplumlarda sık görülen bir hastalıktır. Hepatit A aşısı olan, hepatit E aşısı olmayan ve domuzlardan bulaşan, aşırı halsizlik, gözlerde sararma ile görülen bir hastalıktır. Hepatit B, hepatit C insanlara parneteral ve yakın temas ile bulaşan ciddi bir hastalıktır. Bulaş, anneden çocuğa, yakın aile fertleri arasında çocukluk çağında organ transplastasyonu, damar içi ilaç kullanımı, eşler arasında ve en fazla kan ve vücut salgıları ile olur. Dış ortama dayanıklı bir virüstür ve oda ısısında bir hafta kalabilir. Halen dünyada 300 milyona yakın hepatit B (HBV) ve 75 milyon hepatit C olgusu vardır. HBV ve HCV insanlarda beş ’de bir sarılık yaparken çoğu zaman hiçbir belirti vermeden gizli olarak karaciğerde yaşar, siroz veya karaciğer kanserine neden olur. Her yıl 2 milyon insan kronik HBV’den ölmektedir. Ülkemizde HBV oranı %4 iken, HCV oranı %0,5 – 1 arasıdır. Halen beşte bir insan HCV olduğunu bilmeden yaşamaktadır. HBV aşı ile korunması mümkün olan ve kronikleştiği zaman 5 yılda siroz a gitme olasılığı yüksek bir hastalıktır. Hepatit C tedavisi pahalı, ama aşısı olmayan virutik bir hastalıktır. Özellikle mahkum hastalarda uzun süre hemodiyalize giren hastalarda, dövme veya diş çekiminden sonra bulaşı olan, karaciğer sirozu ve kanserine neden olan ve sadece kan tetkiki ile tesadüfen saptanan bir hastalıktır.
Ülkemizde rutin çocukluk çağında aşılama ile HBV ve Hepatit A oranı belirgin şekilde azaltılmıştır. Kan ve kan ürünlerinin kontrol edilmesi, Sağlık Bakanlığı ve viral hepatitle savaşın derneğinin çabaları sonucunda ülkemizde “VİRAL HEPATİTLER KONUSUNDA FARKINDALIK” artmış ve hastalara gerekli bilgiler aktarılmaya çalışılmaktadır. Ancak artan göçler ve kontrolsüz giriş yapan Suriye, Irak, Afganistan, Afrika ve Orta Asya ülkelerinden gelen insanlarda HCV ve HBV oranının yüksek olması gelecekte büyük bir tehlike olarak görülmektedir. Tedavisi oldukça pahalı olan HCV özellikle gelişmiş ülkelerde, damar içi ilaç alışkanlığı olanlarda yüksek oranda artış göstermektedir. Bizim ülkemizde bulaş en fazla diş girişimleri ile olmaktadır.
Tedavi edilemeyen HCV ve HBV hiçbir belirti vermeden 3-30 yılda hastalarda %70 siroz ve %20-40 oranında karaciğer kanserine neden olabilir. Tanısı sadece kan testi ile anlaşılan Viral Hepatitlerden korunmak için aşı olmak ya da dövme, diş çekimi, aynı havlu ve traş bıçağı kullanmaktan kaçınmak kişisel hijyen kurallarına uymak gerekir.