Dünya Akciğer Kanseri Günü dolayısıyla Hastanemizin değerli doktorlarından Göğüs Cerrahisi A.B Dalı öğretim üyesi Doç.Dr.Hacıali KILIÇGÜN sigarayla mücadelede Sağlık Bakanlığının yaptığı kamu spotlarının oldukça fayda sağladığını ifade ederek artık tüm Kamu Hastanelerinde sigara bırakma polikliniklerinin mevcut olduğunu ve insanların bu polikliniklerden profesyonel destek alarak sigarayı bırakabileceklerini söyledi. Doç.Dr.KILIÇGÜN ayrıca şikayet olsun yada olmasın sigara kullanan insanların belli aralıklarla mutlaka muayene olmaları ve kontrollerini yaptırmaları konusunda uyardı.
Sigarayla mücadele arttıkça kanser oranıda düşecektir.
AKCİĞER KANSERİ
Akciğer Kanseri Ülkemizde ve Dünyada en çok ölüme neden olan bir kanser türüdür. Bu sebeple önemli bir sağlık problemidir.
Akciğer kanseri, kanser türleri içinde ölüm sıralamasında ilk sırada yer almasına rağmen aslında önlenebilir bir hastalıktır. Çünkü Akciğer kanserlerinin % 90’dan fazlasının nedeni sigara tüketiminden kaynaklıdır. Sigaranın etkisiyle hücresel düzeyde vücutta başlayan değişiklikler daha sonra yıllar içerisinde bir tümör ve kitleye dönüşüyor. Sigarayla mücadele edilir ve kullanılmazsa Akciğer Kanserindeki görülme oranı gittikçe azalacaktır.
Akciğer kanserinin % 90 oranında sebebi sigaraya bağlıdır. Kalan % 10 ise ailede kanser hikayesi olanlar ve diğer faktörlere bağlı olan sebeplerdir. Hava kirliliği, radon gazı ve beslenme gibi faktörler etki etmektedir.
AKCİĞER KANSERİNE BAĞLI YILLIK ORTALAMA KAYIP
Akciğer kanserine bağlı istatistikler genelde, Amerika kaynaklı ve Amerika kaynaklarının dünya verilerine ve dünya nüfusuna oranlanmasıyla ortaya konuluyor. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığının yaptığı çalışmalarla, kanser kayıt birimlerinden alınan bilgilere göre, ülkemizde, yılda yaklaşık 40.000 insanı akciğer kanserinden kaybediyoruz. Dünyada da 1,5 milyon insan her yıl akciğer kanserinden ölmektedir.
Akciğer Kanseri dünyada hem erkeklerde hem kadınlarda ölümcül sıralamada birinci sırada yer almaktadır. Bu veri ülkemizde akciğer kanseri erkeklerde, meme kanseri ise kadınlarda birinci ölüm sıralamasında sırada yer almaktadır. Fakat özellikle son yıllarda artan sigara içme oranıyla birlikte kadınlarda da akciğer kanseri birinci derecede ölüm sebebi olarak karşımıza çıkmakta.
AKCİĞER KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Akciğer kanserine özgü tek bir belirti söylemek mümkün değildir. Ama sıklıkla öksürük, balgam, kanlı balgam gibi şikayetler olabilir. Ama bu şikayetler başka hastalıklarda ve sigara içenlerde de gördüğümüz şikayetlerdir. Özellikle akciğer kanseri, sigara içen insanlarda daha çok görüldüğü için, sigara içen insanlar öksürük ve diğer şikayetlerini sigaraya bağlayarak bir doktora gitmekte gecikmektedirler. Bu sebeple sigara içen insanların, herhangi bir şikayetleri yoksa dahi, daha sıklıkla kontrollere gitmeleri ve periyodik muayenelerini yaptırmaları gerekmektedir.
AKCİĞER KANSERİ TEŞHİSİ NASIL KONULUR
Basit bir muayene ve düz bir akciğer grafisiyle tetkik edilen hastalarda akciğer grafisinde şüphe oluşturacak bulgular mevcut ise bilgisayarlı tomografi çekimi yapılır. Bilgisayarlı tomografide de bir lezyon görülmüşse bu lezyondan biyopsi alınarak hastalığın tanısı konulur.
Akciğer kanseri göğüs cerrahisi, onkoloji, göğüs hastalıkları, patoloji, radyoloji ve nükleer tıp dallarından oluşan onkoloji konseyiyle değerlendirilip evresi ve uygulanacak tedavisi belirlenir.
TEDAVİSİ
Akciğer kanserinde erken evrede en etkili tedavi ameliyattır. Ameliyat evresini geçen hastalarda yada ameliyat ettiğimiz hastalarda ilk olarak kemoterapi, radyo terapi gibi tedavileri gerekli olabilir. Erken teşhis için geç kalınan hastaları ise ameliyat edilemiyor sadece kemoterapi, radyoterapi görebiliyorlar. Bize başvuran her 5 hastadan sadece 1’ini erken ve ameliyat edilebilir evre de tespit edebiliyoruz.
TEDAVİ SONRASI
Erken evrede ameliyat ettiğimiz hastalarda uzun dönem sağ kalımlar ve iyi bir yaşam kalitesi sağlamaya çalışıyoruz. Ama ileri evrede ister istemez yaşam kalitesi düşüyor ve desteğimiz sınırlı oluyor.
BİTKİSEL İLAÇLAR ve ALTERNATİF TIP
Akciğer kanseriyle ilgili kanıtlanmış bir alternatif tıp yöntemi, bitkisel ilaç v.s. yok. Ama zararsız olan alternatif tıp’ın hastanın piskolojisine iyi geleceğine inanıldığında, hastalara çokta müdahale etmiyoruz. Ama, kanıtlanmış tıbbi tedaviler dışındaki tedavileri önermiyoruz.